SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar

TAHARE BAHSİ

<< 271 >>

DEVAM: 21- BÜYÜK ABDEST BOZDUKTAN SONRA SU ÎLE İSTİNCA (TAHARETLENME) BABI

 

70 - (271) وحدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا وكيع وغندر عن شعبة. ح وحدثنا محمد بن المثنى (واللفظ له) حدثنا محمد ابن جعفر. حدثنا شعبة عن عطاء بن أبي ميمونة؛ أنه سمع أنس بن مالك يقول:

 كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يدخل الخلاء. فأحمل أنا، وغلام نحوي، إداوة من ماء. وعنزة. فيستنجي بالماء.

 

[:-619-:] Bize Ebu Bekr b. Ebi Şeybede rivayet etti. (Dediki): Bize Veki' ile Gunder, Şu'beden rivayet ettiler. H. Bize Muhammed b. El-Müsenna dahi rivayet etti., Lafız onundur. (Dediki): Bize Muhammed b. Ca'fer rivayet etti. (Dediki): Bize Şu'be Ata' b. Ebi Meymune'den rivayet etti. O da Enes b. Malik'i şöyle derken işitmiş:

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) helaya girer ben ve benim kadar bir çocukta bir su kabı ile ucu demirli bir değnek taşırdık bu su ile istinca ederdi.

 

 

DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Bu hadisi Buhari «Kitabu'l Vudu» da birkaç yerde, ve «Kitabu's-Salat» da Ebu Davud ile Nesai de «Kitabu't-Tahare» da tahric etmişlerdir.

 

Idave: Deriden yapma küçük su tulumudur. Cevheri bunun matara olduğunu söyler.

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in değnek taşımasında bir çok hikmetler vardır. Şöyleki:

 

1- Sahrada namaz kılarken onu önüne dikerek sütre yerine kullanırdı.

2- Onunla münafıkların ve yahudilerin şerrinden korunurdu. Çünkü onlar   Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'i öldürmek için her an fırsat kollardı. Bu değnek Resul-i Ekrem (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) önü sıra taşınırdı. Sonra Hulefa-i Raşidin hazeratıda mezkur harbeyi önleri sıra taşıtmışlar nihayet Abdullah b. Zubeyr'in eline geçmiş ve katline kadar onun elinde kalmıştır.

 

3- Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)  bu değnekle zararIı hayvanlardan korunurdu.

4- Onunla kaza-i hacet için yeri eşerler üzerine bevl sıçramasından korunurdu.

5- Hîn-i hacette değneği yere dikerek eşyasını üzerine asardı.

6- Yorulduğu zaman ona dayanırdı.

 

-Bu asayı ona Habeş hükümdarı Necaşi'nin hediye ettiği rivayet olunur. Bir rivayete göre Necasî Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e üç değnek hediye etmiştir. O bunlardan bir tanesini kendine bırakmış birini Hz. Ali'ye diğerinide Ömer (R.A.)'a vermiştir.

 

 

71 - (271) وحدثني زهير بن حرب وأبو كريب (واللفظ لزهير) حدثنا إسماعيل (يعني ابن علية) حدثني روح بن القاسم عن عطاء بن أبي ميمونة، عن أنس بن مالك؛ قال: كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يتبرز لحاجته. فآتيه بالماء. فيتغسل به.

 

[:-620-:] Bana Züheyr b. Harb ile Ebu Kureyb de rivayet ettiler. Lafız Züheyr'indir. (Dedilerki): Bize İsmail yani İbni Uleyye rivayet et­ti. (Dediki): Bana Ravh b. Kaasim, Ata' b. Ebi Meymune'den, o da Enes b. Malik'ten Naklen rivayet etti. Enes şöyle demiş:

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) defi hacet için sahraya çıkar Bende kendisine su getirirdim. O bununla taheretlenirdi.

 

NEVEVİ ŞERHİ AŞAĞIDA

 

DAVUDOĞLU AÇIKLAMA: Bu hadisi Buhari «Kitabu'l Vudu» da Ebu Davud ile Nesai de «Kitabu't-Tahare» da tahrîc etmişlerdir.

 

Yukarıdaki üç rivayet Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in su ile istinca ettiğini göstermektedirler. Bazıları su ile istincanın mekruh olduğuna kail olmuşlardır. Bunlar İbni Ebi Şeybe'nin Sahih suretle Huzeyfetü'bnü Yeman (R.A.)'dan rivayet ettiği bir hadisle istidlal etmişlerdir. Mezkur hadiste Hz. Huzeyfe'ye su ile istincanın hükmü sorulduğu onunda: Suyla istinca edersem elimden koku gitmez dediği bildirilir. Nafi'in İbni Ömer (R.A.)'dan rivayetine göre Hz. İbni Ömer'de su ile taharetlenmezmiş. İbnü'z-Zübeyr (R.A.)'ında su ile istinca hakkında: «Biz bunu yapmazdık» dediği naklolunur. İbni Tin'in rivayetine göre İmam Malik (R.A.) Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in su ile istinca ettiği rivayetini kabul etmezmiş. Malikiyye ulemasından İbni Habib dahi suyla istincayı men edermiş.

 

Bazıları buradaki rivayetlerde zikri geçen: O su ile istinca ederdi» sözünün Enes b. Malik hazretlerine ait olmadığını bunu ravîlerden Ebu'l Velîd söylediğini binaenaleyh Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in o su ile istinca ettiği hadisten açık olarak anlaşılmadığını iddia etmiş ve: «İhtimal ki o suyla abdest almış veya ellerini yıkamıştır.» demişlersede bu söz doğru değildir. Çünkü Buhari'nin İbni Beşşar tarikiyle rivayet ettiği bir hadiste Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in su ile istinca ettiği teşrih olunmuştur. Nitekim Müslimın Züheyr b. Harp'tan rivayet et­tiği 271 numaralı hadis'in 2.rivayetinde Enes hadisinde de Enes (R.A.)'ın: «Ben de kendisine su getirirdim. O bununla taharetlenirdi» diyerek Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in su ile istinca ettiğini bildirmiştir. Bu ve daha bir çok rivayetlerden anlaşılıyorki su ile istincayı rivayet eden ravilerden bir hangisi değil bizzat Enes 'dir.

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) in su ile istinca ettiğini ve su ile istincayı emir buyurduğunu bildiren hadisler çoktur. Bunlardan bir kısmını Buhari, Müslim, Tirmîzî, İbni Hibban, Ebu Avane, İbni Mace, İbni Habib ve diğer ulema rivayet etmişlerdir.

 

 

NEVEVİ ŞERHİ: (618) "Bir bahçeye girdi. .. Yanımıza geldi." Diğer (619) rivayette:

"Resuluilah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) helaya girerdi. .. " Diğer (620) rivayette:

"Resuluilah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ihtiyacı için helaya giderdi. .. " (3/162) (617 numaralı hadiste geçen) midae, ibrik, testi ve benzeri şeyler demektir. Hait (bahçe) bostan demektir. "Aneze: harbe"nin ise ucunda bükülü bir demir parçası bulunan uzunca bir asa olduğu söylendiği gibi, kısa mızrak olduğu da söylenir. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in bunu beraberinde taşımasının sebebi, abdest aldıktan sonra namaz kılması halinde geçenlerle kendisi arasında bir engel (sütre) olması için onu önünde dikmeye gerek duymasıdır.

(620) "Teberruz" el-Beraz denilen yere gitmek demektir ki, bu da geniş ve düzlük yer anlamındadır. Buraya ihtiyacını karşılamak, başkasından kendisini saklamak ve görenlerin gözlerinden uzaklaşmak için giderdi.

"O su ile yıkanırdı." Yani onunla istinca yapar ve istinca yaptığı yeri o su ile yıkardı. Allah en iyi bilendir.

 

Hadislerden Çıkan Hükümler

 

1 - İhtiyacını görmek için insanlardan uzaklaşmak ve görenlere karşı kendisini saklamak müstehaptır.

2- Fazilet sahibi bir kimse ihtiyacını görmeleri için bazı arkadaşlarını ça!ıştırabilir.

3- Salihlere ve fazilet sahiplerine hizmet edilebilir ve bunun bereketinden yararlanmak ümit olunabilir.

4- Su ile istinca yapmak caizdir, yalnızca taşla yetinmeye tercih edilir ve ona göre müstehaptır.

İnsanlar bu mesele hakkında ihtilaf etmiş olmakla birlikte selef ve halefin büyük çoğunluklarının kabul ettiği çeşitli bölgelerin imamları arasından fetvaya ehil kimselerin üzerinde icma ettikleri husus ise en faziletli şeklin, su ve taşı birlikte kullanması ve necasetin azalıp, eline değmesinin de daha az olması için önce taşı kullanması sonra da suyu kullanmasının daha faziletli olduğudur.

 

Şayet yalnız ikisinden birisini kullanmak isterse diğerini ister bulsun, ister bulmasın ikisinden dilediği birisini yalnız başına kullanabilir. Bu durumda su bulunmakla birlikte yalnızca taşı kullanmak caizdir, aksi de caizdir. Eğer yalnız ikisinden birisini kullanacaksa su taştan daha faziletlidir. Çünkü su pisliğin çıktığı yeri gerçek anlamda temizler, taş ise bu şekilde temizleyemez, sadece necaseti hafifletir ve affedilir miktardaki necaset ile birlikte namaz kılmayı mübah kılar.

 

Seleften bazıları ise daha faziletli olanın taş olduğu kanaatindedir. Hatta bazılarının ifadeleri suyun tek başına yetmediği izlenimini dahi vermektedir. İbn Habib el-Maliki der ki: Taş ancak suyu bulamayan kimse için yeterli olabilir.

 

Bu görüş ise, selef ve halef alimlerinin benimsedikleri kanaate de, bu hususta birbirini de'stekleyen sünnetteki rivayetlerin zahirine de muhaliftir. Allah en iyi bilendir.

Bazı ilim adamları bu hadisleri su kaynaklarından, havuz ve benzeri yerlerden değil de kap kacaktan abdest almanın müstehap olduğuna delil göstermişlerdir. Çünkü Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'den sözü geçen yerlerden abdest aldığı nakledilmiş değildir. Ancak bu kanaat sahibi kimsenin bu söylediği makbul değildir ve bildiğimiz kadarıyla hiç kimse bu hususta ona muvafakat etmiş değildir.

 

Kadı İyaz der ki: Bu sözü söyleyenin bu görüşünün bir aslı, bir dayanağı yoktur. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in, bu görüşün sahibi kimsenin dışarıda tuttuğu su kaynaklarını bulmakla birlikte terk edip, kap kacaktan su aldığı ise nakledilmiş değildir. (31163) Allah en iyi bilendir.